30 Haziran 2012 Cumartesi

Türkiye'de İnşaat Sektörü

Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün kaydettiği başarı, tartışılamaz. Önümüzdeki yıllarda gerek iç pazarda, gerekse Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki hızla büyüyen ülkelerin ekonomileri ile bu sektör de hızla büyüyecektir. Son yıllarda Afrika, Asya ve Rusya pazarlarına çıkarma yapan sektör, hükümetin de öncülüğünde daha da gelişecektir. Bilhassa önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye, inşaat halinde olacaktır. Ayrıca diğer rakip ülkelerin yaptığı gibi, Afrika ülkelerine iş yapacak müteahhitlerin önünü açmak ve garanti verebilmek amacıyla, o ülke hükümetleri ile Barter Anlaşmaları yapılmalıdır. Konut talebi artan kentsel dönüşüm projeleri, doğrudan yabancı yatırımlardaki artış beklentisi, yenilenebilir enerji alanında yapılan planlama, altyapı yatırımları, büyük enerji nakil projelerinin Türkiye üzerinden geçmesi gerek üst yapı, gerekse altyapı inşaatlarında büyümeyi destekleyecektir. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde harcanabilir gelir seviyelerindeki yükselme, başta konut alımı ve konut içi dekorasyon harcamalarını da arttıracaktır. Fiyat, kalite, tasarım ve ürün çeşitliliği, satın alma kararını etkileyen unsurların başında yer alacaktır. Türkiye son dönemde üretim ve ihracat odaklı stratejileri sayesinde önemli bir büyüme kaydetmiş, küresel krizden büyüyerek çıkmayı başarmıştır. Ancak işçilik maliyetlerinde uzun vadede artışlar olursa, emek yoğun sektörlerde Türkiye rekabet avantajını yitirebilir. İnşaat sektörünün gelişmesi ve rekabet edebilirliğini arttırmak için; • İstihdam ve vergi yükleri azaltılmalı, • KDV oranları düşürülmeli, • Yeni finansal araçlar devreye girmeli, • Yüksek enerji fiyatları düşürülmelidir. Türkiye’de 200.000’in üzerinde inşaat firması sektörde faaliyet göstermektedir. Türkiye GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla)’sının yaklaşık %6’lık kısmını oluşturan inşaat sektörü, ülke ekonomisinde istihdamın başını çekmektedir. İnşaat sektöründe kayıtlı çalışan sayısı 1.5 (bir buçuk) milyon iken bu sektöre katkı sağlayan mimarlar, mühendisler, müşavirler, uygulamacılar, inşaat malzemeleri üreticileri, dağıtıcıları ve satıcıları ile birlikte istihdam 3 (üç) milyon seviyesindedir ve GSYİH’sının %35’ini kapsamaktadır. İnşaat sektörü son 30 yıllık süreçte 89 ülkede yaklaşık 200 milyar dolar değerinde 6 bine yakın projeyi üstlenmiştir. Sadece geçen yıl, 48 ülkede toplam 20 milyar doları aşan 500’ün üzerinde proje üstlenmiştir. Bu ülkelerin başında Türkistan, Libya, Irak ve Rusya yer almaktadır. Ayrıca ülke içinde de mevcut konut stoğumuzun yaklaşık yarısı 30 yaşın üzerinde olması nedeniyle, yenileme pazarının da büyümesi söz konusu olacaktır. Kentsel dönüşüm projeleri burada etkin olacaktır. Türkiye, dünya toplam inşaat malzemesi ihracatında son 10 yıl içerisinde atağa kalkmış olup, 21. sıradan 8. sıraya yükselerek, payını %3’e çıkarmıştır. Bu ihracatın %23’ünü Ortadoğu ülkelerine, %22’sini Avrupa ülkelerine, %16’sını komşu ülkelere yapmıştır. Türkiye bugün, Dünya’da en pahalı enerji kullanan ülkeler arasında olmasına rağmen; • Çimento üretiminde Dünya’da 7. yakın coğrafyasında 1. • Doğal taş ve mermer üretiminde Dünya’da 5. yakın coğrafyasında 2. • Demir çelik üretiminde Dünya’da 10. yakın coğrafyasında 3. • Seramik üretiminde Avrupa’da 3. • Boya üretiminde ise Avrupa’da 6. durumdadır. Sonuçta Türkiye bilgi teknolojisi altyapısını geliştirerek, gelecek dönemlerde sektörde “Üretim Odaklı” olmaktan, “Teknoloji Odaklı” olmayı hedefleyerek, Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetini arttırarak rekabet zorluklarını yenmelidir.

http://www.akinkazancoglu.com/haber.php?hid=1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder